“Keşke”leri vardır her insanın usul usul
biriktirdiği… Kimi zaman farkında bile olmaz bunların yüreğinin en ücra
köşesine sıkışıp kaldığının ve ufak bir ah geçirme ile saklandığı yerden başını
uzattığının… Çocukluğun neşesi, gençliğin vurdumduymazlığı ile üstüne kalın
abalar örtülür de yaş kemale erince bir bir açılıverir “Keşke”ler… Üzerlerini
sandık lekeleri kaplamıştır… Önce küf kokusu yayılır sonra adım adım geçmişe
yolculuk başlar… Belki de o an ninelerimizin kenarları oyalı beyaz namaz başörtüsünün
ardına saklanmak geçer içimizden ve dualara sarılmak ve de “Keşke” dediğimizi
bu gün değiştirebilmek için bir kez daha o günlere dönebilmek… Nafiledir
sızlanmalar, üstü kapanmış bir yarayı kazımak kadar acı verse de
iyileşmeyeceğini bilmek kadar gerçektir kaybedilen… Bundan böyle ne geriye
dönüş vardır ne de unutabilmek hatıraları… Ta ki tavan arasından çıkarılıp
yeniden saklayıncaya kadar…
Sandık açılır, oyalı işlemeler çıkartılır ama yılların saklanmışlığı üzerinde sarı sarı çiçeklenmiştir. Ama göz nurudur o işlemeler, hafifçe koklanır ve "keşke" diye fısıldarken yeniden özenle katlanıp,sandığın bir köşesine özenle yerleştirilir... Yazıların için kutlarım hepsi de çok güzel ve keşke önceden okusaydım dedim :)
YanıtlaSilBazı dostları vardır insanın, mahzun bir zamanında birkaç güzel cümle yazarlar yüzünü gülümseten ve dersin ki içinden keşke daha önce yazmaya başlasaymışım :)
YanıtlaSil