Henüz birkaç dakika oluyor gittin gideli ve ben seni özledim…
Tütününün kokusu hapsolmuş arabada, boşalan yanımdaki koltuğun sıcağına
dokunuyorum. Az önce bıraktığın elim gibi o da soğuyor yavaş yavaş ve ben yine
seni özledim…
Veda etmeden önce söylemeye cesaret edemediklerim dökülüyor
dudaklarımdan, ‘Kime gidersen git ama şimdi sarıl bana ne olur…’
Yetinmeyi öğrendiklerim, istemeye korktuklarım, vermeyi esirgediklerin
ve ben seni yine özledim…
Sağ avucum sen kokuyor, radyoda bıraktığın kanalda hüzünlü bir aşk
şarkısı, ‘Mecbur edemem, gönül rızanla sev beni…’ ve ben seni özledim…
Ağlatan bir şarkı, huzur veren bir nehir, korkutan bir yalnızlık gibi
yüreğimdesin. Her ayrılışında bende kalan paçalarınla avunmayı öğrendim ama ben
yine seni özledim…
Neden bu gün bu kadar buruk içim? Belki sebep gri denizin rengi…
Kâğıttan bir gemi yapıp koysam… İçine bezden bebekler. Biri sen, biri ben olsam…
Aşkı bilmeseler, ayrılık acı gelmese. Yüzlerinde hep bir gülücük… Ama ben seni
yine özledim…
Yüreğim yorgun umutlar biriktirmekten şikâyet etmiyor. Sadece bir bilen
sen ve ben ol istiyor, çünkü başkaları anlayamaz. Korkuyorum. Acelem belki de
bundan. Zamanı boşa tüketmek, her geçen anın sona biraz daha yaklaştırdığını
bilmek.
Ama ben yine seni özledim…
AYTEN - syf 107
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder