9 Mayıs 2014 Cuma

Ben imkânsızı mı istiyorum evlat?



Yüreğimin içine koy ellerini, üşüdüm karda yatmış gibi…
Seni kucağıma ilk verdiklerinde başını sol göğsümün üzerine yaslamıştım… Ve ben sandım ki sen hep başını benim göğsüme yaslayacaksın...
Şimdi ben çocuk oldum bak, sen de koca bir adam. Boyun boyumu geçti nicedir. Belli midir hangimiz ana hangimiz oğul? Son günlerde daha bir yaşlandım galiba. Bir garip istekler hâsıl oluyor yüreğimde. Mesela; başımı omzuna yaslamak, dizlerinde uyumak istiyorum. Hatta unut annen olduğumu, ben senin yavrun olmak istiyorum. Beni koruyup kollamanı, hastalanınca bir tas çorba içirmeni istiyorum. Ama en çok da eskisi gibi bana sımsıkı sarılmanı, beni çok sevdiğini söylemeni istiyorum.
Vakit gitgide azalıyor. Dilinde söylenmemiş sözlerin ağırlığı, söylenmiş acı cümlelerin kırgınlığı kalmasın oğul… İşte bu yüzden belki imkânsızı istiyorum.
Senden ayrılacağım o ilk gün, hani beni toprağa koyup gideceğin gün, giderken son kez dönüp beni bıraktığın o yere bakmanı istiyorum.
Ben seni çok sevdim evlat… Sen de beni yarısı kadar sev istiyorum…

Nalan Güven 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder