13 Ocak 2013 Pazar

NEREDESİN?


Saydım haftalar oldu... Ellerine bıraktım artık zamanı… Ağlattılar, kırdılar senin olanı ve sen bilmiyorsun… Bir çerçevede saklı yağmurlu uzak şehrin anısı… Perdeleri örtük cümleler içinde sevda… Hani kollarında ırmakları öykülerin… Hani anlattığın hayaller… Yarınlar sormaz mı adama;
NEREDESİN?



Tanıdık kelimeler arıyorum yokluğunu paylaştığım mektuplarda.
On haftayı doldurmuş sensizliği kabullenmişim ama bir yanı eksik hayatın.
Geldiğini fark ettirmeden çoktan yaza bırakmış kendini bahar.
Bahçemdeki yeni tomurcuk vermiş meyve ağaçları gibi hazırda bekliyor kelimelerim.
Güneşin alnında susuzluğu konuşmak ıslatmıyor yüreğimi.
Sensizlik susturmuş, kavruk otlar gibi bir kıvılcımlık bekleyişte sabrım.
Yalnızlığımı bile doldurmuşken yokluğun, tek başıma kalamıyorum artık odamda.
Duvarlarımdan sızıyor bakışların, beni düşündüğünü hissediyorum o an.
Aklından geçtiğim bir zamanın diliminde seninle olduğumu biliyorum.
Yalnızlığına dokunuyorum parmak uçlarımla.
Biliyorum, o kadar kolay değil paylaşmak seninle kimsesizliği.
Sen yalnızlığın efendisi… Ben bir bekleyiş kapında…
Kendinde bulamadıklarını senin kimsesizliğinde arayan bir zavallı belki de.
Önemi kalmamış zamanın, kilitlerin, hatta günahların.
Her köşesinde bir başka kaçış var karanlıkların.
Kendinden kaçıyorsun fark etmeden.
Dönüp gelmeni bekliyorum, görmeni, duymanı…
Yalnızlığına katmanı özleyişlerimi…
Aldırmazlığın acıtmıyor diye avutuyorum kendimi.
Oysaki cevapsız mektuplarımın bir bir istiflendiğini biliyorum.
Ve biliyorum…
Adımın ince ince işlendiğini hayatının saklı bir köşesine…


Yine de soruyorum;
NEREDESİN?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder